bugün
- şizofreni12
- en dindar özelliğiniz20
- düşün ki o bunu okuyor9
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak18
- yorgun mermi9
- anın görüntüsü20
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım12
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek12
- kızların mesajlara geç cevap vermesi11
- bacağa kramp girmesi10
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu9
- zall beceremiyorsan bırak git11
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz10
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim12
- türkiye den soğuma sebepleri21
- anneler günü12
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar21
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- beni özlediniz mi doğru söyleyin15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak19
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- karşı cinse giyim önerileri19
- ismet gurbuz 202411
- sözlüğe kız getirmek10
- okul müdürü nasıl korunabilirdi16
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek8
- bir erkeği cezbeden şeyler12
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- icardi1905'in sözlüğü bozması25
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız15
- libido düşmesi18
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler9
- cami tuvaletinin paralı olması14
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- platonik aşkın kalp kıran davranışları13
- eric bana9
entry'ler (42)
laiklik din işlerinin devlet işlerinden ayrılması olarak ezberletilse de öyle değildir, özellikle 80-90 lı yıllarda ülkenin gelişiminde türk düşmanlarının hep hedefinde kullanılan bir kavram olmuştur. çaya şeker atılmadığında nasıl şekersiz çay oluyorsa, devlete din katılmadığında dinsiz devlet olur. hayır anlamıyorum bu insanlar osmanlı torunu değil mi ki din kavramına bu kadar karşılar, bunların dedeleri kim merak ediyorum. ayrıca neyinden rahatsız oluyorsunuz siz dinin onu bi söyleyin, nedir karın ağrınız. eğer din devlet tarafından nesillere doğru aktarılmazsa asıl sorun işte orada başlar, doğru bir tanedir. devlet dine karışmam doğruyu eğriyi bilmem derse, herkes din konusunda birşeyler uydurmaya başlar, nasıl ki ülke bütünlüğünü devletin kurumları koruyorsa ve bunu vazife edinmiş ise %99 unu Müslümanlardan oluşan bir ülkenin dinini korumak da devletin bir görevidir. geriye kalan %1 laiklik dedi diye bu kabul edilemez. zoruna giden varsa laik onlarca devlet var oralarda yaşayabilir, zorla tutmuyoruz.
kimin icat ettiği bilinmemekle birlikte son derece gereksiz bir mekanik makinedir, hoş teknoloji ona da el atmış ev tipi tütüncüler için elektronik beyinliler çıkmış, bu konu ile küçük bir araştırma yapınca azınız açık kalabilir, envayi çeşit makine varmış meğerrrr bkz: https://goo.gl/p6GURR
şu günlerde inançlara saygı duymayanların ağzındaki sakızdır, yok katliamdı yok canilikti diye, normal günlerde en çok et tüketenlerin sesi nedense çok çıkar. o kadar insan katlediliyor savaşlarda hiç sesiniz duyulmuyor neyse...
sarma sigara içenlerin vazgeçilmez aleti sigara sarma makinesidir, (bkz: https://www.arkadastobacc...m/sigara-sarma-makineleri) kimi için nostalji, kimi için mecburiyet kimi için hediye amaçlı kullanılmaktadır. sonuç olarak sigarayı sarıp görevini yapıyor işte, boşuna icat etmemiş adamlar *
aracıma yaptırmayı düşündüğüm uygulamadır, bir süredir araştırıyorum en sağlıklı bilgiyi şu firmadan aldım ( https://www.btchiptuning.com ) adamlar baya detaylı anlattılar, ayrıca istediğin zaman da orjinale dönüş sağlarız dediler. 15-25hp artış olacağını ayrıca ekonomik kullanım da da yakıt tasarrufu sağlayabileceğimi anlattılar. bir de yerlerine gidip görüşeceğim yüz yüze bakalım olmadı yaptıracağım, deneyip göreceğiz.
ona öyle demezler denilecek kişidir, işin aslı TC sizin ne mal olduğunuzu anlamış göndermiş kıprısaa, dikkat edin tenhada denk getiririm cümlesinin kısaltılmış halidir.
adamlar yapıyor, milli yerli bu tarz girişimlerin artması şart nutella nedir ya kendi toprağımızın ürünlerini yiyelim arkadaş.
gönderdim sana.
apartman otopark girişlerinde hayatı kolaylaştırmak amacıyla kullanılan lakin zaman zaman otoparka girişe de engel olan imtihan vesilesidir. hoş, yabancı araçların apartman otoparkını işgal etmelerine de büyük oranda engel olmuştur. teknik ve detaylı bilgi için buraya da bakabilirsiniz bkz: http://www.ekoparkotomasy.../otomatik-kapi-kumandasi/
monopoly, hızsız kim, isim şehir hayvan bitki hain olmak üzere tüm oyunlar dönebilmektedir. oyun oynayanın karakterine ve becerisine göre kimi monopoly ile cebini doldurur, kimi hırsızı ararken hırsız olur, kimi o sırada farklı isim ve şehirlerde hayvan bitki ve hain kılığına girer. kısaca kimin ne oynadığı belli değildir, şöyle misket falan oynasalar bizde dahil olacaz da millet olarak, bizim bilmediğimiz oyunlar oynuyolar o yüzden bakakalıyoruz...
midenin isyanı, midenin dile gelmesi, midece dilinin konuşulması sonucu oluşan ses.
televizyonlarda gördüğüm ve özellikle devlet hastanelerinde sıkça yaşanan olaylar dizidir, hekime saygı, hekime şiddete hayır gibi kampanyalarla halkın sopasına karşı durulmaya çalışılsa da yapacak bişey yok, eğer miletin hastanesinde, milletin verdiği maaşla millete hizmet etmezsen, millet senin doktorluğuna falan pek bakmadan hiç bilinmedik yöntemlerle ele alabilir. adamm olun millet başında taşır, öyle doktorum küçük dağlar benim falan sökmez yani bu millete, 15 temmuzda f16 ya levye, çatal, kaşık fırlatan milletin neleri yapıp yapamayacağını kestiremezsinizzzzz benden söylemesi.
apartmanın açık otoparkında daha önceleri bir türlü yer bulamazken ve "ulan bizim apartman bu kadar kalabalık mı yaa, herkeste mi araba var" dedirten ancak yaptırılan otomatik bariyer sistemi ki bu http://www.ekoparkotomasyon.net/bariyer-sistemleri/ sonrasında otoparkın anlamsız bir şekilde dolu görülmemesine vesile olan sistemdir. demekki herşey bir kola bakıyormuş, ama bir gün açılıp kapanırken arabanın üzerine düşecek mi diye de tırsmıyor değilim. gerçi bu akıllıymış ama hayırlısı bakalım nasip...
çocukluğumun GTA sında oyun oynarken keşfettiğim yer.
Allah razı olsun, laf lafı açtı geldik buraya. Bismillah diyelim o vakit kelâmdan önce selâm edelim okuyanlara...
şimdi kardeşim, "dinde zorlama yoktur." nedir bu ? müslaman adamın namaz kılması başta olmak üzere tüm farz ibadetleri tercihen yapıp yapmaması mıdır, ELBETTE DEĞiLDiR. NEDEN, çünkü din zorlama yoktur demek, müslüman olmayanın islama girmeye mecbursun, islama gireceksin vb. gibi zorla müslüman yapılmaya çalışması yasaktır, bunu yapamazsın demektir. şimdi hem müslümanım deyip hem başta namaz olmak üzere farz ibadetleri yerine getirmemek, bilerek ve isteyerek kendi iradesiyle terk etmek elbet müslümanlık anlayışı ile bağdaşmaz. bu durumda ne kadar müslümanız sorusu doğar ve şeytanın fitneleri başlar, nefis oyunları girer devreye, her soruda haklı bulursun kendini her yaptığın söylediğin doğrudur sanırsın ama büyük bir yanılgıdır içinde bulunduğun kör kuyu.
basit bir soru, bu soruya cevap verildiğinde gözümüzdeki ve gönlümüzdeki perdeler bir nebze olsun olsun aralanır belki. soru şu "kainatı ve içindekileri yoktan var eden Allah C.C, insan başta olmak üzere, zerreden maddeye tüm canlı cansız beşeri bu kadar güzel, bu kadar muhteşem var etmiş iken kendi dinini mi eksik yaratacak siz söyleyin Allah aşkına"
Allah C.C ün bizlere kelâmı olan, öğüt ve ibret alalım diye isminin yanına ismini yazdığı kainatın sevgilisi peygamberimiz Muhammed Mustafa (S.A.V) ile bizlere tebliğ ettiği Kur-an'da herşeyi açık seçik bizlere açıklamıyor mu, yoksa biz mi okumaktan aciziz de laf salatasına gelince bilir bilmez konuşuyoruz.
siz söyleyin Allah aşkına, anneye evlat sevgisini, evlada anne baba sevgisini, insanın kalbine sevgi gibi soyut bir varlıkla yerleştirip birbirlerine bağlılığı sonsuz kılan Allah, kim bilir kullarını nasıl sever, nasıl onlar için en iyiyi ister, hiç düşünmez miyiz.
ayetlerde, sahih hadislerde bizlere bildirilen güncel ve yaşayan konular başta olmak üzere diğer tüm hususlar hakkında belirtilen hükme göre yaşamaya çalışan birilerini gördüğünüzde hiç dediniz mi ki bu adam insanlara zarar veriyor, bu adam şöyle kötü, bu adam böyle kötü diye. GÖREMEZSiNiZ, ama insan bu hükümleri bırakıp o küçücük aklıyla kendinden birşeyler katmaya çalıştığında, yorumlar yapmaya başladığında kısaca Allah C.C ün sözü üstüne söz söylemeye çalıştığında nasılda sapıtır hepimiz biliyoruz.
islâm ı bize son 150 yıldır kendi çıkarları doğrultusunda anlatmaya çalışan batı, bizim dinimizi bize yanlış öğretme çabasında, ondan sonra yok deaş, yok işid yok şu yok bu, ne oldu müslamanlar kan döküyor, müslümanlar adam öldürüyor, müslümanlar ıvır zıvır, islam korkunç vs yalanlarla insanların algılarını değiştirme çabasında. açıkcası bunu da malesef bir ölçüde başarıyor, bakınız orta doğu.
islam dan ayrılıp Allah'ın hükümlerini kenarı bırakıp kıt aklımızla kendi hükümlerimizi uygulamaya koyduğumuzdan beri tüm belalar bizle, ama hesap var ve elbet sorulacak.
islâm barıştır, islâm kardeşliktir, islâm birliktir. ne zaman ki Allah'ın ve Resulu'nün izinden ayrılırsak adı ne olursa olsun elbet sonu zulümdür, felakettir.
Allah kullarının iyiliğini istiyor kardeşim, bu dünyadaki imtihalarını kazanmalarını istiyor. Yeryüzünde insanı halifesi kılan Allah elbette yeryüzünü tamamen iyilerle veya tamamen kötülerle var edebilirdi, ama insanı halifesi kıldı dedik ya işte iyiyide kötüyüde ayırt etmesi için ve buna göre hüküm vermesi için seçimi insan a bıraktı ve elbette her seçimin hesabını da ahirete... o yüzden son nefes gelip gırtlağa dayanmadan, emanetçi emanetini almadan seçimimizi iyi yapalım inşallah.
şimdi kardeşim, "dinde zorlama yoktur." nedir bu ? müslaman adamın namaz kılması başta olmak üzere tüm farz ibadetleri tercihen yapıp yapmaması mıdır, ELBETTE DEĞiLDiR. NEDEN, çünkü din zorlama yoktur demek, müslüman olmayanın islama girmeye mecbursun, islama gireceksin vb. gibi zorla müslüman yapılmaya çalışması yasaktır, bunu yapamazsın demektir. şimdi hem müslümanım deyip hem başta namaz olmak üzere farz ibadetleri yerine getirmemek, bilerek ve isteyerek kendi iradesiyle terk etmek elbet müslümanlık anlayışı ile bağdaşmaz. bu durumda ne kadar müslümanız sorusu doğar ve şeytanın fitneleri başlar, nefis oyunları girer devreye, her soruda haklı bulursun kendini her yaptığın söylediğin doğrudur sanırsın ama büyük bir yanılgıdır içinde bulunduğun kör kuyu.
basit bir soru, bu soruya cevap verildiğinde gözümüzdeki ve gönlümüzdeki perdeler bir nebze olsun olsun aralanır belki. soru şu "kainatı ve içindekileri yoktan var eden Allah C.C, insan başta olmak üzere, zerreden maddeye tüm canlı cansız beşeri bu kadar güzel, bu kadar muhteşem var etmiş iken kendi dinini mi eksik yaratacak siz söyleyin Allah aşkına"
Allah C.C ün bizlere kelâmı olan, öğüt ve ibret alalım diye isminin yanına ismini yazdığı kainatın sevgilisi peygamberimiz Muhammed Mustafa (S.A.V) ile bizlere tebliğ ettiği Kur-an'da herşeyi açık seçik bizlere açıklamıyor mu, yoksa biz mi okumaktan aciziz de laf salatasına gelince bilir bilmez konuşuyoruz.
siz söyleyin Allah aşkına, anneye evlat sevgisini, evlada anne baba sevgisini, insanın kalbine sevgi gibi soyut bir varlıkla yerleştirip birbirlerine bağlılığı sonsuz kılan Allah, kim bilir kullarını nasıl sever, nasıl onlar için en iyiyi ister, hiç düşünmez miyiz.
ayetlerde, sahih hadislerde bizlere bildirilen güncel ve yaşayan konular başta olmak üzere diğer tüm hususlar hakkında belirtilen hükme göre yaşamaya çalışan birilerini gördüğünüzde hiç dediniz mi ki bu adam insanlara zarar veriyor, bu adam şöyle kötü, bu adam böyle kötü diye. GÖREMEZSiNiZ, ama insan bu hükümleri bırakıp o küçücük aklıyla kendinden birşeyler katmaya çalıştığında, yorumlar yapmaya başladığında kısaca Allah C.C ün sözü üstüne söz söylemeye çalıştığında nasılda sapıtır hepimiz biliyoruz.
islâm ı bize son 150 yıldır kendi çıkarları doğrultusunda anlatmaya çalışan batı, bizim dinimizi bize yanlış öğretme çabasında, ondan sonra yok deaş, yok işid yok şu yok bu, ne oldu müslamanlar kan döküyor, müslümanlar adam öldürüyor, müslümanlar ıvır zıvır, islam korkunç vs yalanlarla insanların algılarını değiştirme çabasında. açıkcası bunu da malesef bir ölçüde başarıyor, bakınız orta doğu.
islam dan ayrılıp Allah'ın hükümlerini kenarı bırakıp kıt aklımızla kendi hükümlerimizi uygulamaya koyduğumuzdan beri tüm belalar bizle, ama hesap var ve elbet sorulacak.
islâm barıştır, islâm kardeşliktir, islâm birliktir. ne zaman ki Allah'ın ve Resulu'nün izinden ayrılırsak adı ne olursa olsun elbet sonu zulümdür, felakettir.
Allah kullarının iyiliğini istiyor kardeşim, bu dünyadaki imtihalarını kazanmalarını istiyor. Yeryüzünde insanı halifesi kılan Allah elbette yeryüzünü tamamen iyilerle veya tamamen kötülerle var edebilirdi, ama insanı halifesi kıldı dedik ya işte iyiyide kötüyüde ayırt etmesi için ve buna göre hüküm vermesi için seçimi insan a bıraktı ve elbette her seçimin hesabını da ahirete... o yüzden son nefes gelip gırtlağa dayanmadan, emanetçi emanetini almadan seçimimizi iyi yapalım inşallah.
meslek sırları var ellaaam ondan tutmuyor.
referandum sürecinden sonra çıkacağını düşünüyorum, özellikle büyük haber sitelerinin yorum bölümlerinde bayaaa talep var.
ben de bağ bahçe için yaptırmayı düşünüyorum http://www.sunprefabrik.com.tr şurada ki projeler hoşuma gitti bakalım bi gidip görüşmem gerekecek, maliyet olarak betonarmeye göre daha uygun fiyat çıkıyor. biraz daha araştırma yapmam gerek henüz netleştirmedim aklımdaki projeyi, internetteki 3d çizimler harika görünüyor ama
sözlükdaşlar bu konuda bilginiz varsa paylaşır mısınız, şimdi köydeki arazi için ev yaptırma fikrim var ve http://www.sunprefabrik.com.tr/ şu sitede yer alan tek katlı prefabrik evler benim için uygun, zaten yaz aylarında daha çok kullanacağız bağ bahçe işleri sebebiyle. ancak yaptırmışken de iyi bişey olsun istiyorum. birkaç araştırma yaptım gerek hızlı tamamlanma süreci gerekse fiyat olarak prefabrik ev daha ekonomik oluyor betonarme eve göre. siz ne düşünüyorsunuz bu konuda tecrübeleriniz varsa paylaşırsanız memnun olurum.
Kur-an'ı arapça olmak üzere 4 kere okuduğunu belirtiyorsun ve Allah C.C ün varlığına inanmıyorsun, orası ayrı bir ilginçlik. Allah C.C ü dağda taşta, yerde gökte veya uzayda mı arıyorsun veya bulmak istiyorsun da ispat için somut bir delil arıyorsunuz. Kur-an'ı sadece çeviri olarak değil tefsir olarak da oku o zaman yine tüm sorularına cevap bulamazsan bir alim zat'a sor. (günümüzda alim mi var deme var, araştır bul.) sana burada tonlarca delil sunmayacağım çünkü aldığın cevapların hiçbirisi seni o soğuk monitörün arkasında tatmin etmeyecek, kaldı ki Kur-an-ı okuyup da hâlâ aynı iddiana devam ediyorken. ama senden bir isteğim olacak naçizane ki yine senin için, günün herhangi vakti fark etmez, sessiz sakin bir yerde kendinle baş başa kaldığında ister ellerini aç dillendir, ister kalpten samimi bir şekilde iste AMA GERÇEKTEN iSTE, istediklerin sana kalmış ne istiyorsan onu bulacaksın.
Allah'ın varlığı yokluğu üzerinde felsefe yapmaya gerek yok. Çünkü varlık soyut bir kavram olduğu gibi yoklu da soyut bir kavram. Şimdi sen bana diyorsun ki Allah varsa ispat et, kardeşim daha ne delili arıyorsun ben varım, sen varsın, öteki var, kuşlar, ağaçlar, böcekler milyarlarca canlı var eee elbette bunları yoktan var edende biri var. Allah'ın yok olduğunu iddia etmek tamamen boştur. Yaşayan, canlı, kanlı bu kadar varlık varken hâlâ yokluk davası gütmek gariptir.
Kaldı ki varlığına inanmadığın ve bu inatla ömrünü geçirdiğin Allah'ın huzuna vardığında ve sana sorulduğunda ne cevap vereceksin de ne isteyeceksin. Af mı dileyeceksin, mağfiret mi isteyeceksin veya başka bir bahane mi bulacaksın. Allah C.C adildir ve hesabı en çabuk görendir. Elbet o gün hiç kimseye zerre haksızlık edilmeyecektir. Herkese kazandığının karşılığı tastamam verilir.
Bunları okudun gerçi ama bir kısmını yine hatırlatmak istedim.
"insan başıboş bırakılacağını mı sanır?" (Kıyamet Suresi/36)
"Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah’a döndürülüp götürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin karşılığı verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır." (Bakara/281)
Doğrusu Allah, kendisine ortak koşulmasını asla affetmez. Ondan başkasını (diğer günahları) ise, dilediği kimseler için bağışlar ve mağfiret buyurur. Her kim Allah'a şirk koşarsa gerçekten pek büyük bir günah ile iftira etmiş olur. (NiSA/48)
O gün ki, hepsini mahşere toplayacağız, sonra da o şirk koşanlara "Haydi yerlerinize! Siz de, ortak koştuklarınız da!" diyeceğiz. Artık aralarını iyice açmışız. O ortak koştukları şeyler, "Siz bize tapmıyordunuz ki." diyecekler. (YUNUS/28)
Andolsun ki, sana da, senden öncekilere de şu vahyedildi: "Yemin ederim ki, eğer şirk koşarsan bütün çalışmaların boşa gider ve mutlaka kendine yazık edenlerden olursun." (ZÜMER/65)
inkâr edenler de, kendilerine ansızın kıyamet gelinceye veya akîm (kısır) bir günün azabı gelinceye kadar, Kur'ân'dan şüphe etmekte devam edip giderler. (HAC/55)
Onlar ki, Allah yolundan döndürmeye çalışırlar ve o yolu eğri büğrü yapmak isterler. Üstelik onlar, evet onlar ahirete de inanmazlar. (HUD/19)
Âyetlerimizi tartışarak bozmaya uğraşanlara gelince, işte onlar cehennemliktirler. (HAC/51)
işte bütün bu hükümler, Allah'ın koyduğu hükümler ve çizdiği sınırlardır. Kim Allah'a ve Peygamberine itâat ederse Allah onu altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. Onlar, orada ebedî olarak kalacaklardır. işte büyük kurtuluş budur. (NiSA/13)
Allahtan korkanlar, elbette cennetlerde ve pınarların başındadırlar. (HiCR/45)
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. işte asıl büyük kurtuluş da budur. (TEVBE/72)
Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır: Allah yolunda çarpışacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Bu, Tevrat'ta da, incil'de de Kur'ân'da da Allah'ın kendi üzerine yüklendiği bir ahittir. Allah'dan ziyade ahdine riayet edecek kim vardır? O halde yaptığınız alış-veriş ahdinden dolayı size müjdeler olsun! Ve işte o büyük kurtuluş budur. (TEVBE/111)
Allah'ın varlığı yokluğu üzerinde felsefe yapmaya gerek yok. Çünkü varlık soyut bir kavram olduğu gibi yoklu da soyut bir kavram. Şimdi sen bana diyorsun ki Allah varsa ispat et, kardeşim daha ne delili arıyorsun ben varım, sen varsın, öteki var, kuşlar, ağaçlar, böcekler milyarlarca canlı var eee elbette bunları yoktan var edende biri var. Allah'ın yok olduğunu iddia etmek tamamen boştur. Yaşayan, canlı, kanlı bu kadar varlık varken hâlâ yokluk davası gütmek gariptir.
Kaldı ki varlığına inanmadığın ve bu inatla ömrünü geçirdiğin Allah'ın huzuna vardığında ve sana sorulduğunda ne cevap vereceksin de ne isteyeceksin. Af mı dileyeceksin, mağfiret mi isteyeceksin veya başka bir bahane mi bulacaksın. Allah C.C adildir ve hesabı en çabuk görendir. Elbet o gün hiç kimseye zerre haksızlık edilmeyecektir. Herkese kazandığının karşılığı tastamam verilir.
Bunları okudun gerçi ama bir kısmını yine hatırlatmak istedim.
"insan başıboş bırakılacağını mı sanır?" (Kıyamet Suresi/36)
"Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah’a döndürülüp götürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin karşılığı verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır." (Bakara/281)
Doğrusu Allah, kendisine ortak koşulmasını asla affetmez. Ondan başkasını (diğer günahları) ise, dilediği kimseler için bağışlar ve mağfiret buyurur. Her kim Allah'a şirk koşarsa gerçekten pek büyük bir günah ile iftira etmiş olur. (NiSA/48)
O gün ki, hepsini mahşere toplayacağız, sonra da o şirk koşanlara "Haydi yerlerinize! Siz de, ortak koştuklarınız da!" diyeceğiz. Artık aralarını iyice açmışız. O ortak koştukları şeyler, "Siz bize tapmıyordunuz ki." diyecekler. (YUNUS/28)
Andolsun ki, sana da, senden öncekilere de şu vahyedildi: "Yemin ederim ki, eğer şirk koşarsan bütün çalışmaların boşa gider ve mutlaka kendine yazık edenlerden olursun." (ZÜMER/65)
inkâr edenler de, kendilerine ansızın kıyamet gelinceye veya akîm (kısır) bir günün azabı gelinceye kadar, Kur'ân'dan şüphe etmekte devam edip giderler. (HAC/55)
Onlar ki, Allah yolundan döndürmeye çalışırlar ve o yolu eğri büğrü yapmak isterler. Üstelik onlar, evet onlar ahirete de inanmazlar. (HUD/19)
Âyetlerimizi tartışarak bozmaya uğraşanlara gelince, işte onlar cehennemliktirler. (HAC/51)
işte bütün bu hükümler, Allah'ın koyduğu hükümler ve çizdiği sınırlardır. Kim Allah'a ve Peygamberine itâat ederse Allah onu altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. Onlar, orada ebedî olarak kalacaklardır. işte büyük kurtuluş budur. (NiSA/13)
Allahtan korkanlar, elbette cennetlerde ve pınarların başındadırlar. (HiCR/45)
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. işte asıl büyük kurtuluş da budur. (TEVBE/72)
Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır: Allah yolunda çarpışacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Bu, Tevrat'ta da, incil'de de Kur'ân'da da Allah'ın kendi üzerine yüklendiği bir ahittir. Allah'dan ziyade ahdine riayet edecek kim vardır? O halde yaptığınız alış-veriş ahdinden dolayı size müjdeler olsun! Ve işte o büyük kurtuluş budur. (TEVBE/111)